Gurbet Kuşu

Ben bir gurbet kuşu, senden uzak sürgünde
Sen bir sevda suçu, başkasının gönlünde

Unutmanın tek çaresi zaman denen ilaçmış,
Bu nasıl bir çareymiş de bir bana yaramamış

Hasretle bin pare olmuşum sen nerdesin?
Günümde,gecemde her yerde benimlesin

Avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde?
Dudakların kavrulmaz mı başka biri öpünce?

Hala ara sıra aklına gelir miyim?
Yoksa senin için yabancı biri miyim?

Şu hayatta her zorluğu gördüm,yaşadım,bildim
Ama seni unutmayı bir türlü bilemedim

Söz: Günay Çoban
Müzik: Kıraç & Namık Nağdaliev

Karaya Vuran Gemiler Gibi

Üstüme yıkıldı dağ gibi bir hasret
Yaraları sarmaya, alışıp unutmaya
Koca bir hayat lazım, yıllar yetmez

Senin uzağında hayat çok hüzünlü
Şimdi kime yar diye sarılıyor ellerin?
Gitsen bile gözlerin benden gitmez

Resimlerde hep o güzel yüzün,
Yüreğimde hep ağlayan bir hüzün
Karaya vuran gemiler gibi,
İçimdeki kalp yaralı, bereli

Hançerli şu gönlüm,
Sevdanla kanarken,
Unutmak ne mümkün severken!

Hayatla barışmak,
Bir yerden tutunmak,
Her şeyde sen varken,
Kolay mı ah unutmak!

Söz: Günay Çoban
Müzik: Febyo Taşel

Cemile 5.Bölüm / 26 Nisan Çarşamba

Cemile ve Cenk ayrı kollardan İpek’in izini sürerler. İpek ise bir tehlikenin kucağına düşmek üzeredir. Metin, bir reklam filminde oynayacağı yalanıyla Müge ve İpek’i porno film işi yapan bir ajansa getirmiştir. Müge sözde reklam sözleşmesini imzalayıp çekim yerine götürüldükten sonra Metin, adamlardan aldığı yüklüce parayla ortadan kaybolur.

Ajanstakilerin gerçek niyetini öğrenen İpek ve Müge, adamların elinden kurtulmaya çalışırlar ancak başaramazlar. İpek ve Müge korkuyla beklerken, Cenk Metin’i bulmuş, kardeşine yaptıklarının acısını çıkarır. Ancak İpek’in yanına gitmek üzere yola çıktıklarında Çamur’un adamları önlerini keser. Cenk ve Demir’i silah zoruyla Çamur’a götürürler.

Koray’ın yardımıyla ajansa gelen ve İpek’le Müge’nin düştüğü durumu öğrenen Cemile ise çaresizdir. Kızını son anda yine elinden kaçırmıştır. Onu bulabilecek olan tek kişi Savcı Kemal’dir. Cemile, mecburen Savcı Kemal’den yardım ister. Kemal, İbrahim’in de yardımıyla İpek ve Müge’nin götürüldüğü adresi öğrenir, Cemile’yle birlikte yola çıkarlar. Acaba bu kez Cemile kızına kavuşabilecek mi? Yoksa yine elinden mi kaçıracak

Ada Sahillerinde - ΜΑΤΙΑ ΜΟΥ, ΜΑΤΙΑ ΜΟΥ

Ah, ada sahillerinde bekliyorum
Her zaman yollarını gözlüyorum
Seni senden güzelim istiyorum
Beni şad et Şadiye başım için

Nerede o mis gibi leylaklar
Sararıp solmak üzere yapraklar
Bana mesken olunca topraklar
Beni yad et güzelim başın için

Ματια μου, ματια μου, ματια μου
Των οματιων μου ματια
Τα ματια μου δεν ειδανε σαν τα δικα σου ματια
Matya mu, matya mu, matya mu
Ton omatyon mu matya
Ta matya mu den idane san ta dika su matya

Σαν πας στα ξενα, παρε και μενα
Παρε και μενα για συντροφια
Μακρια κι αν θα ‘σαι, να με θυμασαι,
Να με θυμασαι παντοτινα
San pas sta ksena, pare ke mena
Pare ke mena ğia sindrofya
Makrya ki an tha ‘se, ne ma thimase
Na me thimase pandotina

Adalardan modalara geçilir
Yar elinden zehir olsa içilir
Bu dünyada başa gelen çekilir
Beni şad et Şadiye başın için

Türkiye - Yunanistan
Söz - Müzik: Anonim
Düzenleme: Ersen Kutluk, Oğuz Çetiner

Keman: İlyas Tetik
Ud: İlyas Tetik
Buzuki, Cura, Baglamadaki: Orhan Osman
Ney: Eyüp Hamiş
Geri Vokal: Tolga Görsev
Bas: Batur Yurtsever
Perküsyon: Hamdi, Mehmet Akatay

Hicaz makamındaki anonim eser, Yunanistan’da San pas sta ksena ya da Halepianos Manes adlarıyla tanınır. Her iki dilde de sözlerinin teması aşk olan şarkının Arapça yorumunun da bulunduğu bilinmektedir.

Beni Benle Böyle

Görmeden uyku tutmaz gözlerim bu gece
Ah bilsen canım nasıl, nasıl çeker seni
Duymaya sanki hazır ayak seslerini
Kandilim söndü bak, özlerim ben her gece

Türlü oyunlar oynar beynim sanki bana,
Öyle bir rüya ki bu sen burdasın hala
Olsan da benle şimdi,ninniler söylesen
Mazi oldu şimdi,iflah olmaz bu sevda

Beni benle böyle geceler boyu sensiz,
Uykusuz kabuslarım anladım ki çaresiz
Kadehimle dostum, artık ben bir ümitsiz
Bana bunu yapma dön gel artık sevgilim

Söz: Saro Secikyan
Müzik: Antonis Vardis

Dua

Son işkencedir bu,
Bu son acı vuslat
Kalbimi yaralar,
Sevgimi azarlar gidişin
Aşkımı yazdım karanlığa
Gece, yıldızların büyüsünü anlattı

Gecenin karanlığı, seslenmeyi unuttum
İçimdeki mezarların duası yok!
İtiraf edemiyorum,
Kimim neyim bilmiyorum
Belki bu bir intikam, alıyorum.

Söz-Müzik: Funda Arar

Cemile 4.Bölüm / 19 Nisan Çarşamba

Bir tesadüf sonucu lokantada büyük kızı Elvan’la karşılaşan Cemile, onu tanıyamayacaktır. Elvan ise tanımıştır annesini. 15 yıl sonra annesiyle karşılaşmak Elvan’ın yok saydığı geçmişiyle yüzleşmesi demektir. Ancak Elvan’ın bu yüzleşmeye gücü yoktur. Elvan çocukluğundaki travmaya benzer bir travma yaşayacak ve dış dünyayla iletişimini kesecektir.

Melike ve Mümtaz kızları için çok endişelenirler. Ancak onu bu duruma getirenin ne olduğunu da bilmezler. Bir doktora danışırlar. Elvan bu şoku kısa sürede atlatır. Ayakları onu tekrar mahalleye, o lokantaya götürür. Cemile ile kendini tanıtmadan iki yabancı gibi konuşur. Elvan kesin kararını vermiştir. Annesi bir ölüdür onun için. Hayatını Elvan Saruhan olarak sürdürecektir.

Öte yandan sokak çocuklarından kardeşi İpek’in yurttan kaçtığını öğrenen Cenk de büyük bir şok yaşar. Delirmiş gibidir. Yıllarca yurtlara bakmadığı için kendini suçlar. Sonunda yurttan Metin’in izine ulaşır ve hamburgerciye doğru yola çıkar.

Kemal ve İbrahim uranyum davası ve Semih’in öldürülmesiyle Cemile’nin davası arasında bir ilişki bulamazlar. Tek seçenek Cemile’nin bildiklerini anlatmasıdır. Ancak Cemile onlara tavırlı davranır.

Demet ise Kemal’in Cemile’yi mahalleye getirme nedenini öğrenir. Bu yüzden babasıyla kavga eder. Kemal ona Cemile’nin dosyasını gösterir. Cemile’nin dosyasını okuyan Demet, bugüne kadar suçsuz olduğuna inandığı Cemile’nin bu cinayetleri işlediğine kanaat getirir. Ancak bu onun Cemile hakkındaki düşünce ve duygularını değiştirmeyecektir.

Cemile bir an önce düzenini kurmak için iş aramaya karar verir. Fakat hesaba katmadığı bir şey vardır. Eski mahkum oluşu yüzünden bütün kapılar yüzüne kapanır. Cemile sıkıntılı, yorgun mahalleye döner. Servet ve Memnune ona destek olurlar. Bu süreçte üçü iyice kaynaşacaktır.

Müge ve İpek ise Metin yüzünden yavaş yavaş bir tehlikeye doğru gitmektedirler.

Daha önceki bölümde Metin’e kızları soran Cemile, sonradan Metin’in yalan söylediğini anlar ve Elvan’ın onu uzaktan reddettiği dakikalarda O, büyük bir heyecanla küçük kızını bulmak için hamburgerciye doğru yola çıkar.

Cenk ve Cemile İpek’in izinde hamburgercide karşılaşacaklar mıdır?

Bu Sabah Güneş Doğmuyor

Bir mektupla başladı sevdamız
Kaç fasıl sürdü de bitti
Rüzgarına bırakıp yandığımız
Satırlar uçupta gitti

Ne sözlerin tadı kaldı,
Ne şarkılar seni andı
Bin teselli kar etmez,
Aşk yolcusu yalnız kaldı

Bu sabah güneş doğmuyor
Gün geceden kurtulmuyor
Aşkın esir almış bu gönlümü
Dudaklarımdan o şarkı hiç düşmüyor

Kimse ban üzülmüyor
Sabret, o gelir demiyor
Aşkın esir almış bu gönlümü
Dudaklarımdan o şarkı hiç düşmüyor

Söz: Saro Seçikyan
Müzik: Febyo Taşel

Cemile 3.Bölüm / 12 Nisan Çarşamba

Savcı Kemal sabaha karşı çalan telefonla uyanır. Hastaneden aranmaktadır. Ağır yaralı olarak hastaneye getirilen Cemile’nin cebinden çıkmıştır bu numara. Kemal, Cemile diye birini tanımadığını söyler ve kızı Demet’e bundan söz etmez.

Vicdanının sesine kayıtsız kalamayan Kemal hastaneye gider ve Cemile’nin durumuna bakar. Ancak ona görünmez. Daha sonra Kemal aracılığıyla hastaneye gelen İbrahim Cemile’yi Kemal’den uzak durması konusunda uyarır. Cemile İbrahim’e haddini bildirir.

Cemile’nin başına gelenleri başka bir kanaldan öğrenen Demet babasından habersiz hastaneye gelir. Demet’in niyeti Cemile’yi mahalleye geri götürmektir ancak komşusu Servet buna engel olur. Çünkü Servet kaybettiği altınlarını Cemile’nin çaldığını düşünmektedir. Servet bu yüzden Cemile’ye hastanede ağır laflar sayar. Demet’in bundan haberi olmaz. Onlar gittikten sonra hastaneden çıkan Cemile izini kaybettirir.

Sonrasında yaralı olduğu halde hastanenin çamaşırhanesinde ağır koşullar altında çalışmaya başlar. Bir yandan da çocuklarını aramayı sürdürür.

Cemile’nin artık hayatından tamamen çıktığını düşünen ve bunun rahatlığını yaşayan Savcı Kemal ise yıllardır peşinde olduğu bir davada çok önemli bir ipucu yakalamıştır. İbrahim bu soruşturmayı sağlıklı yürütebilmek için yeniden aktif göreve döner.

Savur

Savur saçlarımı, savur suçlarımı,
Savur!Savur rüzgar

Yeni yaşlarıma,
Satırbaşlarıma
Hazırlan! Ben hazırım yar.

Anlamazsan, dinlemezsen
Dik başın hiç eğilmez mağrur
Öfkeden de gururdan da inattan da önde
Aşk durur

Gel!Dalda nar olurken,
Yürek vururken,
Ruhumuz yaşken...

Gel!Canımız dururken,
O aşk dağında tutmalı mesken,
Vaktimiz varken...

Söz: Burcu Tatlıses
Müzik: Febyo Taşel

Family photos of 'Sizdeh Bedar' 1385

Son Dans

Ben hep aynı ben,
Bir küçük sitem
Sen değiştin sen,
Yok sıcak bir ten

Ağladım sana, endişe ettim
Söz değil, bir tek dokunmak istedim
Yalnızım şimdi ilk gece gibi
Sanki kapıyı çalıp gireceksin içeri

Güneşi görmez oldu gözlerim
Ay ışığında seni hep özlerim
Bu kadarı yetmiyor ki sevgilim,
Hadi gel, yine dans edelim

Neye yorsam rüyamı bilemedim
Aşkı aramaktan bende vazgeçtim
Olmuyor biliyorsun ki denedim
Bana gel, yine dans edelim

Hadi gel son kez dans edelim

Söz: Saro Seçikyan
Müzik: Febyo Taşel

Karartma Günleri

Bir zindanda koy ver beni
Karartma günleri geçer gider

Bir kurşunla çek vur beni
Kanım diner, yaram geçer gider
Sen gitme ben yalnız
Geçmez gün göz göre göre
Bin pişman, bir düşman
Zaman hep yüz bula bula
Sevensiz, sonransız,
Ben sensiz ah bile bile
Kalır, meçhul olurum.

Söz: Burcu Tatlıses
Müzik: Febyo Taşel

Cemile

1.Bölüm / 29 Mart Çarşamba

En küçüğü bir, en büyüğü sekiz yaşında üç çocuk annesi Cemile’nin sakin, sıradan yaşamı kocası Halil’le sevgilisinin bir cinayete kurban gitmesiyle alt üst olur. Cemile işlemediği bu cinayetten suçlu bulunur ve 15 yıl hüküm giyer. Hapse girerken çocuklarını görümcesi Şükran’a emanet eden Cemile, on beş yıllık mahkumiyetin ardından hapisten çıkar. On beş yıl boyunca çocuklarının yüzünü bir kez bile göremeyen, onlardan haber alamayan Cemile’nin tek umudu onları eski mahallesinde, görümcesinin evinde bulmaktır. Ancak mahalleye gittiğinde görümcesinin onun hapse girmesinin hemen ardından taşındığını öğrenir. Çocuklarla ilgili öğrendiği tek şey büyük kızı Elvan’ın zengin bir aileye para karşılığı evlatlık verildiğidir. Diğer iki yavrusuna ne olduğu hakkında ise en ufak bir bilgisi yoktur. Cemile artık bu koca şehirde çaresiz, umutsuz ve bir başınadır. Geceyi geçirmek için bir otel bulur ama ayrılmak zorunda kalır, ardından kapkaççılara parasını kaptırır. Gecenin bir yarısı son parasıyla karnını doyurmak için girdiği bir çorbacıda, televizyon ekranında on beş yıl öncesinden aklında kalan bir yüzü, Savcı Kemal’i görür. Savcı Kemal’i hayatı boyunca hep suçlamıştır Cemile. Çünkü suçsuz yere hapse girmesinde savcının kendini doğru düzgün dinlememesi yatmaktadır. Cemile çocuklarını kaybetmesine, ailesinin dağılmasına, on beş yılının acılarla geçmesine neden olan bu adamın izini bulur ve yakasına yapışır.
Savcı Kemal ne adını ne de yüzünü hatırladığı bu kadını kovar kapısından. Cemile ise çaresizlikten gelen bir kararlılıkla, yağmur, soğuk dinlenemeden saatlerce evinin önünden ayrılmaz Savcı’nın. Cemile’ye o gece yardım eden tek kişi Kemal’in kızı Demet olacaktır. Babasıyla sorunlar yaşayan Demet, Cemile’nin haline acır ve onu komşusu Servet’in evine bir gece için yerleştirir. Bundan Kemal’in haber olmaz.
Cemile ve Demet ertesi gün birlikte çocukların izini sürmek için yurtlara giderler. Gittiği yurtta Cenk ve İpek’in izine rastlar Cemile. Ancak on beş yıl önce yuvaya bırakılan İpek evlatlık verilmiş, Cenk ise yuvadan kaçmıştır. Evlatlık verildiği ailenin ölümü üzerine sonra tekrar yurda dönen İpek hala bir yetiştirme yurdunda kalmaktadır. Büyük umutlarla ve heyecanla kızının kaldığı yurda giden Cemile’yi orada acı bir sürpriz beklemektedir. Cemile’nin yurda gittiği dakikalarda kızı İpek bir arkadaşıyla karıştığı yaralama olayı yüzünden yurttan kaçar. Cemile kızına yetişememiştir.



2.Bölüm / 5 Nisan Çarşamba

Küçük kızı İpek’i kıl payı kaçıran Cemile’nin bunda sonra yapabileceği tek şey İpek’in gidebileceği her yere bakmaktır. Kızının birlikte kaçtığı arkadaşı Müge’nin annesinin evine gider ilk olarak. Kızlar oraya gelmişlerdir ama sonra oradan da ayrılmışlardır. Cemile’nin önünde kızını Beyoğlu’nun arka sokaklarında aramaktan başka bir seçenek yoktur artık. Demet de bu arayışında Cemile’ye yardım eder. Ancak kızının bir katille sokaklarda olduğunu öğrenen Kemal deliye döner ve Demet’i bulur. Cemile’yi kendinden uzak durması için tehdit eden Kemal, Demet’i alır gider. Cemile yine yalnız kalmıştır. Elinden gelen tek şey de çocuklarını sokak sokak, ev ev aramaktır. Ancak bu zorlu arayış Beyoğlu’nun arka sokaklarından birinde Cemile’nin iki serseri tarafından bıçaklanmasıyla kesintiye uğrayacaktır.

Cemile’nin deli gibi aradığı çocukları Elvan, İpek ve Cenk ise birbirlerinden kopuk bir halde ayrı ayrı yaşamlar sürmektedirler. Elvan ülkenin büyük işadamlarından birinin oğluyla nişanlanmıştır. Cenk ayakta kalabilmek için pis işlere bulaşmak zorunda kalmıştır. İpek ise korunmasız bir halde sokaklardadır.