Wednesday, January 18, 2006

DARILDIN MI GÜLÜM BANA - ΧΑΡΙΚΛΑΚΙ



Darıldın mı gülüm bana
Hiç bakmıyorsun bu yana
Darıldıysan barışalım
Kumru gibi koklaşalım

Esmerim güzelim tuti dillim
Ben yanıyorum çok seviyorum
Ben yanıyorum aman allah çok seviyorum

Her zaman üzersin beni
Ah yaramaz çapkın seni
Benim hiç günahım yoktu
Baştan sen çıkardın beni

Esmerim güzelim tuti dillim
Ben yanıyorum çok seviyorum
Ben yanıyorum aman allah çok seviyorum

Χτες το βράδυ Χαρικλάκι
Eίχες άει τ' οργανάκι
Kαι γλεντούσες μ' ένα αλάνι
Kάτω στο Πασαλιμάνι
Htes to vradi Hariklaki
Ihes pari t’ orğanaki
Ke ğlenduses m’ ena alani
Kato sto Pasalimani

Φιλάκια, ναζάκια, άϊντε Χαρικλάκι,
Πώς με γέλασες, άϊντε 
Μου την έσκασες
Filakya, nazakya, ainde Hariklaki,
Pos me yelases, ainde yia su,
Μu tin eskases

Esmerim güzelim tuti dillim
Ben yanıyorum çok seviyorum
Ben yanıyorum aman allah çok seviyorum

Türkiye
Söz - Müzik: Anonim
Yunanistan
Söz -Müzik: Panayiotis Tundas
Düzenleme: Haluk Polat
Klarnet, Alto saksofon: Göksun Çavdar
Trompet: Erkut Gökgöz
Trombon: Hasan Gözetlik
Buzuki, Baglamadaki: Orhan Osman
Gitarlar, Elektrik Gitar: Cem Tuncer
Elektrik Gitar: Tolga Görsev
Bas: Batur Yurtsever
Perküsyon: Hamdi, Mehmet Akatay

Türk kaynaklarına göre anonim olduğu bilinen şarkı, başka bir çok örnekte olduğu gibi Yunanistan’da Panayioti Tunda adına kayıtlıdır. Hariklia adlı bir kadına yazılmış sözlere rağmen şarkının Yunanca’sı genellikle kadınlar tarafından yorumlanmaktadır.

Friday, January 13, 2006

Çok sevgili dostlarım



Çok sevgili dostlarım,

1997 yılında ‘Hiç Kimse Değilim’ adlı ilk albümümle adım attığım müzikal yolculuğumda beni hiç yalnız bırakmadınız. Hep sizlerin benimle beraber olduğunuz inancı ile devam ettim bu yolculuğuma. Şarkılarımın yazdığın her notasında, her hecesinde sizlerin varlığı bana cesaret verdi. Biz sanatla iç içe yaşayan insanlar, zaman zaman yalnızlığımıza döneriz. İçimizdeki duygular taşar durur. Ve notalarda buluruz duyguların yansımasını. Sonunda en güzel şarkılara hayat veririz.

Şöyle ardıma bakıp düşünüyorum bazen. Uzun bir yoldan gelmiş gibiyim. Beş tane albüm sığdırmışım, ama hala yorgun değilim. Aşk Denizi albümüm benim için bir dönüm noktası oldu. Ticari kaygılar uğruna yapılan albümlerin ömürlerinin kısa olduğunu biliyoruz hepimiz. Ben ömürlük bir albüm olsun istedim. Bir yıla yakın bir süre emek verdim.

Müzikten edindiğim tüm birikim ve deneyimleri profesyonel ve işinin uzmanı bir ekiple, büyük prodüksiyonlara ve organizasyonlara yönelik yatırımlarla değerlendirmeyi amaçlıyorum artık. Dünya müzik endüstrisindeki gelişmelere paralel bir bakış açısıyla çalışmalarına yön veriyorum. Kendi prodüksiyon şirketimi kurdum, ekibimi yeniledim, geliştirdim ve çok büyük bir risk alarak, albümümün tüm prodüksiyonunu kendim üstlendim. Tamamen akustik bir kayıt yaptık, hem de Türkiye’nin en donanımlı dört farklı stüdyosunda yaptık kayıtlarımızı. Ozan Doğulu, Murat Yeter ve Sadun Ersönmez gibi çok başarılı müzisyen arkadaşlarıma da buradan teşekkür etmek istiyorum.

‘Aşka Aşık Deniz Seki’ yim ben. Sanırım beni en iyi anlatan cümle bu. Bu albümüm ile sizlerin de aşklarınıza ayna tuttuğumu düşünüyorum. Hepimizin aşka dair yaşadığı duygularımız aynı aslında. Bazen şımarıktır aşk, ‘Pasiflora’ şarkımda da olduğu gibi. Bazen yarım kalır, ‘ Doyamadım’da olduğu gibi. Bazen de bir tangodur aşk; ihtiraslı ve cesur. ‘ Üzgünüm Aşkım’ da olduğu gibi. Aşk değişkendir, bin türlü duygu barındırır içimizde.

Sizler için yeni bestelerim var, bu arada bunu da müjdeleyeyim. Ama daha ‘Aşk Denizi’ albümüm çok yeni. Tüm şarkılarımı kliplendirmek istiyorum. Sahi, kliplerimi beğeniyor musunuz ? Sizlerin oylarıyla seçiyorum klip şarkılarımı biliyorsunuz. Bir sonraki klibim için aklımda bir şarkı var. Bakalım, siz ne düşünüyorsunuz. Belki hepimizin içinden o şarkı geçiyordur, kimbilir.

Umarım ‘BİR ALBÜM HİKAYESİ’ adlı VCD mi de beğenmişsinizdir. Tüm albümlerimde hayata geçireceğim bunu. Bana yazmaya devam edin, hepinizin maillerini okuyorum inanın. Ama hepsine cevap yazmam mümkün olamıyor. Eleştirilerinizi dikkate alıyorum, güzel görüşleriniz beni mutlu ediyor, fikirlerinizse beni geliştiriyor. Sizlerle gurur duyuyorum, ne kadar şanslıyım. Tüm içtenliğimle bu satırları kaleme aldım ve tüm içtenliğimle sizlerle paylaşıyorum. Yine yazacağım, vakit bulduğum her an sizlere buradan sesleneceğim.

Son söz;

Takvimden kopan her yaprağın bir öyküsü var hayatın içinde ve o hayata sığdırdığımız binlerce sevgi halleri aşka dair dizelerde...

Kaç kere vazgeçmişizdir aşk’tan yana yada kaç kere yemin etmişizdir bir daha sevmek yok diye, kaç kere ama...

Öylesine bir misafirdir ki aşk; çat kapı geliverir aniden çok sever böyle şakaları, macerayı, heyecanı.

Sevgi daha olgundur aşk’tan daha büyüktür ondan aslında. Ne aşk sevgisiz nede sevgi aşksız yapamaz, çünkü ayrılmaz iki kardeş gibidirler adeta.

Ben de, bu duyguların kıymetini bilen siz Deniz Seki Dostlarına çok güzel bir bayram diliyorum !

Aşka Aşık Deniz Seki’den İYİ BAYRAMLAR,

BİR DALDA İKİ KİRAZ / SALLASANA SALLASANA - ΣΑΛΑ ΣΑΛΑ (İstanbul Türküsü)



Σάλα σάλα, μες στη σάλα τα μιλήσαμε
Nα με πάρεις, να σε πάρω συμφωνήσαμε
Sala sala, mes sti sala ta milisame
Na me paris, na se paro simfonisame

Πότε μαύρα, πότε άσπρα, πότε κόκκινα
Tην καρδιά μου να ζητούσες θα στην έδινα
Pote mavra, pote aspra, pote kokina
Tin kardya mu na zituses tha stin edina

Bir dalda iki kiraz biri al biri beyaz
Eğer beni seversen mektubunu sıkça yaz

Sallasana sallasana mendilini
Akşam oldu göndersene sevdiğimi

Bir dalda iki ceviz aramız derya deniz
Sen orada ben burada ne bet kaldı ne beniz

Sallasana sallasana mendilini
Akşam oldu göndersene sevdiğimi

Türkiye - Yunanistan
Söz - Müzik: Anonim
Düzenleme: Ersen Kutluk, Oğuz Çetiner
Keman: İlyas Tetik
Alto Saksofon: Göksun Çavdar
Trompet: Erkut Gökgöz
Trombon: Hasan Gözetlik
Buzuki, Cura, Baglamadaki: Orhan Osman
Gitarlar: Sonay Yağız
Ud: Burak Acaralı
Geri Vokal: Tolga Görsev
Bas: Batur Yurtsever
Perküsyon: Hamdi, Mehmet Akatay

İki ülkede de anonim olarak bilinen şarkının kökenini tam olarak belirlemek mümkün değildir. Eldeki en önemli veri halen iki dilde de popülerliğini korumasıdır. Türkçe’ye benzemekle beraber “sala” Yunanca’da “salon” anlamına gelmektedir. Her iki dilde de konu aşktır.