Friday, August 27, 2010

C'est déjà ça...




Je sais bien que, rue d'Belleville,
Rien n'est fait pour moi,
Mais je suis dans une belle ville :
C'est déjà ça.
Si loin de mes antilopes,
Je marche tout bas.
Marcher dans une ville d'Europe,
C'est déjà ça.

Oh, oh, oh, et je rêve
Que Soudan, mon pays, soudain, se soulève...
Oh, oh,
Rêver, c'est déjà ça, c'est déjà ça.

Y a un sac de plastique vert
Au bout de mon bras.
Dans mon sac vert, il y a de l'air :
C'est déjà ça.
Quand je danse en marchant
Dans ces djellabas,
Ça fait sourire les passants :
C'est déjà ça.

Oh, oh, oh, et je rêve
Que Soudan, mon pays, soudain, se soulève...
Oh, oh,
Rêver, c'est déjà ça, c'est déjà ça,
C'est déjà ça, déjà ça.

Déjà...

Pour vouloir la belle musique,
Soudan, mon Soudan,
Pour un air démocratique,
On t'casse les dents.
Pour vouloir le monde parlé,
Soudan, mon Soudan,
Celui d'la parole échangée,
On t'casse les dents.

Oh, oh, oh, et je rêve
Que Soudan, mon pays, soudain, se soulève...
Oh, oh,
Rêver, c'est déjà ça, c'est déjà ça.

Je suis assis rue d'Belleville
Au milieu d'une foule,
Et là, le temps, hémophile,
Coule.

Oh, oh, oh, et je rêve
Que Soudan, mon pays, soudain, se soulève...
Oh, oh,
Rêver, c'est déjà ça, c'est déjà ça.
Oh, oh, oh, et je rêve
Que soudain, mon pays, Soudan se soulève...
Oh, oh,
Rêver, c'est déjà ça, c'est déjà ça.

C'est... dé... jà... ça.





Hamash Delam migire...

Sunday, August 22, 2010

Mustafa Ceceli – Limon Çiçekleri






Uzakta çok uzakta güneyde
Yazları sıcacık ve aşık
Kışları soğuk ve sensiz
Bir şehir ve ben üşüyoruz
Bir uğrasan diyoruz
İklimini getirsen
Bereketini, bolluğunu
Örtsen üzerimize

Havalansa yeni zil çalan eteklerin
Gelip otursa gözlerime gözbebeklerin
Öperken içsem ağzının çiçek balını
Günahını boynuma seni koynuma alsam
Hem zehrim hem şehrim limon çiçeklerim olsan
Ben görmedim böyle alımı çalımı

Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor kimsesizliğimi
Ya Rabbi yetiş ya Rabbi

Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor çaresizliğimi
Ya Rabbi el ver ya Rabbi

Tenhada kuytuda ücrada
Tekinsiz bir mecrada
Dua etsem seni dileyen
börtüm böceğim bitki örtüm
Olacak duam olsan
Amin desem hamd etsem
Toprağına kök salsam senle
Nihayet bulsa ömrüm

Havalansa yeni zil çalan eteklerin
Gelip otursa gözlerime gözbebeklerin
Öperken içsem ağzının çiçek balını
Günahını boynuma seni koynuma alsam
Hem zehrim hem şehrim limon çiçeklerim olsan
Ben görmedim böyle alımı çalımı

Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor kimsesizliğimi
Ya Rabbi yetiş ya Rabbi

Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor çaresizliğimi
Ya Rabbi el ver ya Rabbi



Saturday, August 21, 2010

Geçmez Yara





Sevda rengi gözlerine
Derde derman gülüşüne
Biraz daha doyamadan
Aramıza giren hayat
Bana düşman, sana düşman

Yalnız ve paramparça, aşktan hasarlı
Zormuş unutmak bu geçmez yarayı
Sevdan içimde bir kurşun misali
Kanar durur gönlüm gittin gideli

Ah bir gün olur, unutulur demiştin ya
Söyle bana
Nasıl olur unutulur, unutulur, unutulur....
Akıp gider deli zaman
Ömrün eski neşesi yok
Senden sonra yaşadığım senelerin
Güneşi yok, baharı yok
Siyahı çok...





Friday, August 20, 2010

Şevval Sam – Yalnız Kullar




Tanrım tek başına koyma kulların

Yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Eşsiz dostsuz kalanın zordur halleri

Yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Şu gelen yar olaydı

Elinde nar olaydı

İkimiz bir gömlekte

Yakası dar olaydı

Yeşil bağın üzümü

Yola diktim gözümü

Ne gelen var ne giden

Kime deyim sözümü

Tanrım tek başına koyma kulların

Yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Bu dünyada cefa çektirme bize

Yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Güveyli evler gördüm

Kurulmuş yaya benzer

Güveysiz evler gördüm

Kurumuş çaya benzer

Yeşil bağın üzümü

Yola diktim gözümü

Ne gelen var ne giden

Kime deyim sözümü

Tanrım tek başına koyma kulların

Yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Güzel çirkin deme sen kayır yine

Bir münasip koca her birimize

Hasretini çekmişlere

Tazeyken dul kalmışlara

Alı gülü solmuşlara

Ver ver ver ver

Gökte uçan kuşlara

Kurumuş kocamışlara

Boynu bükük kalmışlara

Ver ver ver ver

Hey Tanrım

Bana üç tane (Ooooooo)

Üç te yetmez beş tane (Aaaaaa)

Beş te yetmez yedi tane

Ver ver ver ver

Ver Allah’ım ver





Thursday, August 19, 2010

EYVALLAH




KAPILAR KAPANDI BAK İŞTE
YÜREĞİM SIKIŞTI HÜZÜNLE
SEVİNCİM İÇİMDE BUZ OLDU
KALAKALDIM ÖYLE SESSİZCE

TANDIKTI YALNIZDIK OYSA
HAKLISIN BELKİ YANIMDA
HAZIRDIM BU KEZ MUTLULUĞA
NERDEN ÇIKTI ŞİMDİ BU AYRILIK

ÖYLE BOŞ ÖYLE BOŞ Kİ BU DÜNYA
GÜNEŞİM SANDIM SENİ OYSA
GİRDABIN İÇİNDE YAŞARKEN
YAKAMOZ YAKAMOZ ÇIKAR AKLIMA

SUSADIM SANA TEK BİR NEFESTE
YAŞADIM AŞKIMI BİR HEVESTE
GÖZÜMÜN ÖNÜNDE DURMA N’OLUR
YAŞAMAK ÖYLE ZOR Kİ BU BEDENDE

HADİ YOLUNA EYVALLAH
MUTLU OL GÜLÜM İNŞALLAH
SEN GEÇEN GÜNÜN ARDINDAN
BİR BAŞINA KALMA İNŞALLAH





Sunday, August 15, 2010

GÖKSEL "AĞLAMAK GÜZELDİR"




Ağlamak Güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma

Ağlamak öfke
Delice nefret
Doruklarda aşk
Doyumsuz sevinç
Kahreden keder
Kısaca hayat ve nefesindir
Ve nefesindir

Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Herşeye rağmen varolmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve çoşkulu
Güzel bir şeydir

Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma

Ağlamak senin kara dünyada
Hala sevdiğin ve hissetiğin
Tüm güzelliğin ve çirkinliğinle var olduğundur
Var olduğundur

Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Herşeye rağmen varolmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve çoşkulu
Güzel bir şeydir

Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden
Sakın utanma







Saturday, August 14, 2010

Gülben Ergen / Bir Şans Daha



sevmelere özenecek kadar olmasada çok iyi biriydin
aşka akıl verdirmek konusunda bir kaç adım geriydin
çok ilgiden şımarır kadrimi kıymetimi bilmezdin
yamacına sokulmamak daha iyisin uzaktan da güzeldin

bir kere şansımızı denedik
üzgünüm ama haklı bile çıkamıyorsun
mutluluk için kurduğum hayaller hala cebimde
malesef içinde artık sen yoksun

bir şans daha istiyorsunda bence ben dönmem geriye
zaten hayat güzel ne bugün ne yarın harcanır mı senle
bir müddet kayboL deneyelim sensizlik nasıl gelicek
düzelirsen göz önünde bulundururum nasipse kısmetse





Morarırsın...




Zaman geçtikçe ateş düştükçe
Peşimde daha çok dolanırsın
Beni ayakta dimdik gördükçe
İşte böyle morarırsın!

Pisi pisi ne bitti bu aşk
Senin yüzünden pisi pisine
Engel olamadım ne alemine
Ne her gece çekip gidişine

Eee sonunda bende sıkıldım
Dedikodudan bıktım usandım
Senle beraber yola çıktım
Ama sen canım yoldan çıktın

Hisset acısını hisset
Ayrılık tokat sana
Eh biraz da belki nefret
Sinirim geçmedi hala

Zaman geçtikçe ateş düştükçe
Peşimde daha çok dolanırsın
Beni ayakta dimdik gördükçe
İşte böyle morarırsın!

Hadi be sen de kandıramazsın
Bu aşk benden uzakta kalsın
Ben seni adam sanmıştım
Sen kendine bile zararsın

Hep böyle uçuk kaçıktın
Biraz havalı biraz aşıktın
Senle beraber yola çıktım
Ama sen canım yoldan çıktın

Zaman geçtikçe ateş düştükçe
Peşimde daha çok dolanırsın
Beni ayakta dimdik gördükçe
İşte böyle morarırsın!





Göksel – Sevil Neşelen



Sevil neşelen sevme yanarsın
Bir sarı saçı okşar kanarsın
O bir gölgedir varlık sanırsın

Sevil de sevme, ağlama ağlat
Yoksa zehir olur bu tatlı hayat

Sevda çölünden geçerse yollar
Bütün bir ömür ah ile dolar
İnan ki gençlik gülden tez solar

Sevil de sevme, ağlama ağlat
Yoksa zehir olur bu tatlı hayat




Ben seçilmem seçerim...




Ararsam ben bulurum senden iyisini
Yeniden yakarım aşkın aşkın ateşini
Bulunmaz hint kumaşı değilsin canım
İstersen dönersin geldiğin gibi
Aşk eski bir yalansa
En büyük yatan sensin
Kalbin acı gerçeği
Gözlerimden öğrensin

Deli gibi sevsemde
Çok çabuk vazgeçerim
Huyum suyum kurusun
Ben seçilmem seçerim

seninle çok işim var...




haydi çabuk seni beklediğim zaman
her saniye bin asır
el ele göz göze dizlerine yattığım
zaman her şey benim
senle benim aramagirecek olanın
ölümü yakındır
kendi canım isterse gidersin
ama benim canımı çok acıtır
demek ki böyle aşk dedikleri şey
ne acılar çektim hey gibi hey
şimdi bana mutluluk yakışır
gitme be daha dur
akşamın sabahı var gülün dikeni batar
temmuzu soğutur ellerim beni yakar
seninle çok işim var
kalbimi bompalıyor kuşkular
sen çıkıp ta gelene kadar
hayallerin kabusa dönüşür
sesini duyuncaya kadar
korkularım konuşur
senile konuşup susuncaya kadar
sonra da aynı güneş ısıtır
seni de ben de kime ne


Thursday, August 12, 2010

Güzel Bir Göz Beni Attı...





Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya

Benziyor şimdi benim ömrüm uzun rüyaya

Yari karşımda görsem de dalarım hülyaya

Benziyor şimdi benim ömrüm uzun rüyaya

Sade ve Sadece...




Elveda aşkım, elveda sana
Ben zaten sade ve sadece
Geçiyordum hayatından

Gidiyorum hayatından
Gözün aydın gidiyorum
Belki de bu bir hata
Şimdilik bilmiyorum
Sen de biraz yalnız kal
Ölç, tart, iyi düşün
Sakın beni merak etme
Bakarım ben başımın çaresine
Ara sıra uğrarım
Evi derler toplarım
Gölge misali sonra süzülürüm
Kayıplara karışırım

Elveda aşkım, elveda sana
Ben zaten sade ve sadece
Geçiyordum buralardan

Bay Doğru...




Bir defa aşktan soğuyunca muhtemelen çok zor,
Bir daha sevmek istemiyorsun
Hele senle aşk değil bu çok kurallı bir okul,
Sevmedikçe kaytarıyorsun

Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Yalnız tahtında otur dur o zaman

Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Şimdi beni onlardan ayır o zaman

Bir ara kendine gelince yalanı durdur,
Aklındakinden kaçıyorsun
Sevdiğini söylemekte çok güzel huydur,
Gecikince kayboluyorsun

Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Yalnız tahtında otur dur o zaman

Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Şimdi beni onlardan ayır o zaman

Sunday, August 08, 2010

No Comments...

Saturday, August 07, 2010

"Appelle mon numéro"



Qui entre dans l'histoire
Entre dans le noir
Histoire d'y voir
Mon plus beau geste

J'ai un pillow du soir
Un pillow de star
Sans pillow je n'ai
Plus l'envie d'être

Qui entre dans l'histoire
Cache derrière un fard, noir
La peur des regards
Qui glissent et blessent

J'ai un pillow en plumes
En forme de lune
En forme de dune
Refais le geste

Appelle mon numéro
J'humeur à zéro
Appelle mon numéro
J'ai le sang si chaud
Appelle mon numéro
Viens dans mon sillage
Ni trop sage
Ni collage
Juste ce qu'il me faut

Appelle mon numéro
Compose ma vie
Appelle mon numéro
Fais-moi l'hallali
Appelle mon numéro
Donne-moi le «la»
Lalalala
Lalalala
Appelle-moi

Qui entre dans l'histoire
Entre dans le noir
Velours d'un boudoir
Et pour le reste...

J'ai un pillow duvet
Sans pilosité
Sans pillow je n'ai
Plus rien à mettre

Allégorie, viens là
Délit de l'émoi
Mon au-delà, c'est l'i...
Vresse du geste

À la folie j'ai «l'a...llo»
Qui me dit : au lit, là !
L'embellie c'est l'o...
Reiller, de rêve

Appelle mon numéro
J'humeur à zéro
Appelle mon numéro
J'ai le sang si chaud
Appelle mon numéro
Viens dans mon sillage
Ni trop sage
Ni collage
Juste ce qu'il me faut

Appelle mon numéro
Compose ma vie
Appelle mon numéro
Fais-moi l'hallali
Appelle mon numéro
Donne-moi le «la»
Lalalala
Lalalala
Appelle-moi

A...
Appelle-moi

Friday, August 06, 2010

İstanbul'da sonbahar





mevsim rüzgarları ne zaman eserse
O zaman hatırlarım
Çocukluk rüyalarım
Şeytan uçurtmalarım

Öper beni annem yanaklarımdan
Güzel bir rüyada
Sanki sevdiklerim hayattalarken hala

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız Kulesi ve Adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar

Her zaman kolay değil
Sevmeden sevişmek
Tanımak bir vücudu yavaşça öğrenmek
Alışmak ve kaybetmek

İstanbul bugün yorgun
Üzgün ve yaşlanmış
Biraz kilo almış
Ağlamış yine, rimelleri akıyor

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız kulesi ve adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar

İnce İnce




Akşam olup gün düşünce
Hüzün çöker ince ince ince ince
Saçlarıma karlar yağar
Beyaz döker ince ince ince ince

Düşlerim yalnız üşüyor
Sensizligin atesinde
Umutlarım bekleşiyor
Odamın her kösesinde

Başım yastığa değince
Yaş süzülür ince ince

Düşlerim yalnız üşüyor
Sensizliğin ateşinde
Umutlarım bekleşiyor
Odamın her köşesinde

Düşlerim yalnız üşüyor
Sensizliğin ateşinde
Umutlarım beklesiyor
Odamın her koşesinde

Prangalarım kolumda
İncitiyor ince ince ince ince
Hasret düştü sol yanıma
İnletiyor ince ince ince ince

Düşlerim yalnız üşüyor
Sensizliğin ateşinde
Umutlarım bekleşiyor
Odamın her köşesinde

Başım yastığa değince
Yaş suzulur ince ince

Düşlerim yalnız üşüyor
Sensizliğin ateşinde
Umutlarım bekleşiyor
Odamın her köşesinde

Wednesday, August 04, 2010

Burcu Güneş - TAMAMDIR




Bir tanem her daim hayatında kalma sözü versem
Tutabilir miyim, tutabilir miyim?
Seninle her durumda var olmayı istesem
Sona giden yollarda olabilir miyim, olabilir miyim?

Her durumda sınanma hazırım ben
Gücümü önce Tanrıdan
Sonra gözlerinden aldım ben

Bu yüzden mutluyum
Hayata minnettarım ben
Yanıltmaz umarım kalbimi seneler

Tamamdır
İnanıyorum ben aşkıma
Üzmez o beni sarar beyaz beyaz pamuklara

Devamdır
Ölene kadar senin bu kalp
Güveniyorum sana hadi al al ona iyi bak

Sunday, August 01, 2010

L'actualité vue par Ali Dilem