Saturday, May 03, 2008

Genel Başkan Baykal; “Başbakan “Ayak takımı” diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı”

-“1 Mayıs günü İstanbul’da yaşananlar AKP Hükümeti ve Başbakan için hem bir yüzkarası, hem de utanç tablosudur””
-“1 Mayıs’ta provokasyon iddiasını haklı çıkaracak herhangi bir şey olmamıştır. Provakasyon AKP iktidarı tarafından yapılmıştır.”

-“Dün İstanbul’da yaşananlar Başbakanın, AKP Hükümetinin emeğe, emek örgütlenmesine ve emeğe bakışı açısından ibret vericidir ve bir kırılma noktasıdır. Artık 1 Mayıs öncesi AKP ile 1 Mayıs ve sonrası AKP’ sözkonusudur”

-“1 Mayıs’ı Taksim’de barış içinde kutlamanın önündeki engel işçiler ve onların sendikaları değil, AKP hükümeti ile Başbakanın zihniyetidir.”

İletişim Koordinatörlüğü (Ankara) – Genel Başkan Deniz Baykal Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “Ayak takımı” diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı emekçilerden ve hayatını zehir ettiği İstanbullulardan özür dilemeye çağırdı.


Dün İstanbul’da 1 Mayıs kutlamaları bahane edilerek emeğe, emek örgütlerine ve emekçilere yönelik saldırıyı değerlendiren Genel Başkan Baykal yazılı bir açıklama yaptı. Genel Başkan Baykal’ın yazılı açıklaması şöyle ;


“Dün İstanbul’da yaşananlar göstermiştir ki, başta Başbakan olmak üzere Hükümet yetkililerinin öne sürdüğü provokasyon iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir şey sözkonusu değildir. Provokasyon bizzat AKP hükümeti tarafından yaptırılmıştır. Bu gerçek göstermiştir ki, 1 Mayıs’ın Taksim’de barış içinde bayram olarak kutlanmasının önündeki engel işçi emekçi, memur veya onların örgütleri değil, bizzat hükümettir.


Başta DİSK olmak üzere sendikaların olumlu, sağduyulu ve sorumlu yaklaşımları çerçevesinde Hükümette aynı anlayış ve yaklaşımı göstermiş olsaydı, dün yaşanan utanç manzaraları yaşanmazdı.


Hükümet 1 mayıs kutlamasını engellemek için aldığı önlemleri, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılması için alsaydı ne kadınlar dövülür yerlerde sürüklenir, ne biber gazıyla gazeteciler dahil olmak üzere işçiler, memurlar, hatta Etfal hastanesi’nde yatanlar zehirlenir, ne de hayat İstanbulluya zehir edilirdi.


1 Mayıs günü İstanbul’da yaşananlar AKP Hükümeti ve Başbakan için hem bir yüzkarası, hem de bir utanç tablosudur.


Hükümetin, korku yaratarak, sindirerek ve emek örgütleriyle emekçilere zulüm derecesinde şiddet uygulatarak elde ettiği sonuç, AKP’nin de Başbakanın da gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Artık Emek dünyası açısından, sendikal örgütlenme ve hak arama açısından, ağızlardan düşürülmeyen demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması açısından 1 Mayıs öncesi AKP’si ile 1 Mayıs sonrasının AKP’si vardır. Bu ibret verici tarihi bir kırılma noktasıdır. Bu kırılma noktasında AKP iktidarının kendisinden olmayanlara yönelik yasakçılığı, baskıcılığı, şiddet uygulamadaki pervasızlığı gözler önüne serilmiştir


Bu nedenle 1 Mayıs öncesi uzlaşmaz tavrı, 1 Mayıs günü baskıcı ve kabul edilemez şiddet uygulaması ile 1 Mayıs sonrası ortaya koydukları sorumsuz ve umursamaz tavırları yüzünden başta Başbakan olmak üzere AKP Hükümetini şiddetle kınıyorum


Elbette 2008 1 Mayısının da hesabı sorulacaktır.


Ama ben zaman geçirmeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “Ayak takımı” diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı emekçilerden ve hayatını zehir ettiği İstanbullulardan özür dilemeye çağırıyorum”