Thursday, August 09, 2007

GENEL BAŞKAN BAYKAL ;”TBMM BAŞKAN ADAYI TOPTAN’A DESTEK VERECEĞİM


-“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE DE TÜRKİYE BENZER BİR UYUMU, UZLAŞMAYI VE KUCAKLAŞMAYI BEKLİYOR, UMUT EDİYORUM BU, MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE SINIRLI KALMAYACAKTIR, KALMAMALIDIR.
-''MECLİS BAŞKANLIĞI KONUSUNDA SERGİLENEN YAKLAŞIM, CUMHURBAŞKANLIĞI KONUSUNDAKİ DAYATMANIN KAMUFLAJI, PERDESİ KONUMUNDA OLMAMALIDIR''

-''GERÇEKTEN UZLAŞMACI BİR ADAY ORTAYA ÇIKARSA, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE DE PARLAMENTOYA GİRMEMİZ VE OY VERMEMİZ SÖZ KONUSU OLABİLİR''

-TBMM BAŞKAN ADAYI TOPTAN:''SAYIN BAYKAL VE CHP'NİN DESTEĞİNİ RİCA ETTİM. ÇOK YARARLI BİR GÖRÜŞME OLDU''

-Genel Başkan Baykal ile TBMM Başkan Adayı Toptan’ın açıklamaları ve sorulara verdiği yanıtlar için tıklayınız...


İletişim Koordinatörlüğü (Ankara) - TBMM Başkan adayı Köksal Toptan, AKP Genel Başkan Yardımcıları Necati Çetinkaya ve Nükhet Hotar Göksel ile birlikte Genel Başkan Deniz Baykal'ı ziyaret ederek destek istedi. Genel Sekreter Önder Sav’ın da hazır bulunduğu görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Görüşmenin ardından Genel Başkan Baykal ve TBMM Başkan adayı Toptan basın mensuplarına açıklamalarda bulundular. Toptan, ''Sayın Baykal ve Sayın Sav'a çok teşekkür ederim'' dedi.

Toptan'ın, TBMM Başkan adayı olarak AK Parti tarafından önerilmiş olmasının çok yerinde bir karar olduğunu belirten Genel Başkan Baykal ise, ''Bu kararı, büyük memnuniyetle karşılıyorum ve bu kararı alanlara kutlamalarımı ifade ediyorum. Doğru yapmışlardır'' dedi.


Genel Başkan Baykal ile TBMM Başkan Adayı Köksal’ın açıklamaları şöyle ;

GENEL BAŞKAN DENİZ BAYKAL’IN

KÖKSAL TOPTAN’I KABULÜ

9 AĞUSTOS 2007


Köksal TOPTAN- Değerli basın mensubu arkadaşlarım, bildiğiniz gibi dün AKP’ye mensup bir grup milletvekili arkadaşlarımız Genel Başkan Yardımcımızın ortak önerisiyle TBMM’nin Başkanlığına aday gösterilmiş bulunmaktayım. Bu çerçevede bir program dahilinde mecliste gurubu bulunan, veyahut temsil edilen siyasi partileri, onların Sayın Genel Başkanlarını ziyaret ediyoruz. Genel Başkan Yardımcılarımız Sayın Nüket Tatar ve Sayın Necati Çetinkaya ile birlikte ana muhalefet partimiz Cumhuriyet Halk Partisinin Sayın Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ı ziyaret ettik. Sayın Baykal ve Sayın Sav’la birlikte çok yararlı bir görüşme yaptık. Bu görüşmemizde hem benim adaylığımla ilgili Sayın Baykal’dan ve Cumhuriyet Halk Partisinden destek ricalarımın yanında genel bir takım değerlendirme yapma imkanı da bulduk. Çok yararlı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Sayın Baykal’a, Sayın Sav’a çok teşekkür ediyorum.

Benim söyleyebileceğim bu kadar.

Deniz BAYKAL- Değerli arkadaşlarım, bugün Sayın Köksal Toptan’ın şimdi ifade ettiği gibi TBMM’nin yeni meclis başkanı seçimi konusundaki son gelişmeyi bize Sayın Toptan ve değerli arkadaşları aktardılar. Sayın Köksal Toptan’ın AKP grubu tarafından meclis başkanlığına aday olarak önerilmesinin dün kararlaştırıldığını bugün kendi ifadeleriyle de öğrenmiş olduk.

Bu değerlendirme ile ilgili olarak anlayışımı kendilerine ifade ettim. Şimdi size, kamuoyumuza da aktarmak istiyorum. Sayın Köksal Toptan’ın bu parlamentoda meclis başkan adayı olarak AKP tarafından önerilmiş olması çok yerinde bir karardır. Bu kararı büyük memnuniyetle karşılıyorum ve bu kararı alanlara kutlamalarımı ifade ediyorum. Doğru yapmışlardır. Bir uzlaşma ve uyum anlayışına yardımcı olacak doğrultuda parlamentoda kişiliğiyle, birikimiyle, deneyimiyle, bugüne kadar izlediği tavırla tarafsızlığı konusunda her çevreye güven veren bir saygın parlamenter arkadaşımızı meclis başkanı olarak düşünmüşlerdir. Bunu büyük bir memnuniyetle karşıladık ve biraz önce kendilerine de ifade ettim. Biliyorsunuz bu konularda bir grup kararı alınamıyor. Ama ben Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak parlamentoya katılacağım meclis başkanı seçimine ve bu seçimde Sayın Köksal Toptan’a desteğimi vereceğim. Bu karar iki açıdan önem taşıyor. Önce Türkiye’nin siyasi ortamı bakımından böyle bir tercih Türkiye’nin özlediği bir tercihtir. Bir uzlaşma ve parti gruplarının ötesindeki kesimlere de güven veren bir yaklaşımla aday önermek çok Türkiye’nin bu ortamında ihtiyaç duyulan bir anlayışı yansıtmaktadır. Bu bakımdan çok doğru olmuştur, çok yerinde olmuştur. Bu yaklaşımın, yani toplumun genel desteğini, tasvibini kazanma arayışının diğer muhalefet partileriyle de, onların desteğini alacak şekilde işbirliği içinde olma yaklaşımının çok yararlı, çok doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Biz bu doğru tercihe doğru bir kararla cevap veriyoruz. İyi bir adım atılmıştır. Bizde bunu destekliyoruz, kutluyoruz.

Umut ediyorum bu meclis başkanlığı seçimiyle sınırlı kalmayacaktır, kalmamalıdır. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı konusu var. Cumhurbaşkanlığı konusunda Türkiye gene benzer bir uyumu, uzlaşmayı ve kucaklaşmayı bekliyor. Toplumun bütün kesimlerinin benimseyebileceği bir Cumhurbaşkanı adayının ortaya atılmasına Türkiye’nin şiddetle ihtiyacı var. Meclis başkanlığı konusunda izlenen tavır bu bekleyişi daha da yükseltmiştir. Meclis başkanlığı konusunda izlenen tutumun Cumhurbaşkanlığı konusunda da izlenmesi bekleyişi daha da yükselmiştir. Umut ediyorum Cumhurbaşkanlığı konusu da aynı yaklaşımla ele alınır. Bu takdirde Türkiye bir uyum, uzlaşma ve bütünleşme noktasına doğru ilerlemiş olur. AKP’nin bunu değerlendirmesini diliyorum. Başından beri bizim önerimiz budur. Cumhurbaşkanlığı konusunda hele konu bütün Türkiye’yi ilgilendirmektedir. Seçilecek kişi bir siyasi partinin temsilcisi olmanın ötesinde 70 milyonun benimseyebileceği, sahiplenebileceği bir kişi olmalıdır. Ve bu dönem Cumhurbaşkanlığı konusunda bir dayatma sözkonusu olmamalıdır. Aynı anlayış, aynı sıcak, güzel, yapıcı, iyi niyetli yaklaşım Cumhurbaşkanlığı konusunda da sergilenmelidir. Yoksa Cumhurbaşkanlığı konusunda bir dayatma üslubuyla konu ele alınacak ise meclis başkanlığı seçiminde sergilenen uyum ve uzlaşma yaklaşımı toplumun beklediği güven verici yaklaşım niteliğini kaybeder. Bir Cumhurbaşkanlığı konusundaki dayatmanın kamuflajı, bir perdesi, gözlerden kaçırılması için ortaya atılmış bir göstermelik davranış konumunda olmamalıdır. Meclis Bakanlığı seçiminde doğru tavır izlenmiştir. Bu doğru tavır ise Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı doğru tavır izlenmelidir. Hayır biz burada izleyeceğiz, bununla yetinin, Cumhurbaşkanlığı konusunda biz kendi dayatmamızı yapacağız yaklaşımı konuyu çözmez, konuyu sıkıntıya sokar. Bu konularda konuşmaktan çok hoşlanmıyorum. Ama son bir kez daha AKP yönetimini Cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşmacı, kucaklayıcı bir yaklaşım içine girmeye çağırıyorum. Her türlü dayatmadan uzak durmalarının zorunlu olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu kavramalarını bekliyorum.

Biz bu konularda düşüncelerimizi bir rakip siyasi partiye tuzak kurma anlayışı içinde ifade etmiyoruz. Samimiyetle Türkiye için doğrusunun, iyisinin bu olduğunu inandığımız için bunu söylüyoruz. Eğer gerçekten uzlaşmacı bir Cumhurbaşkanı adayı ortaya çıkarsa bizim tıpkı meclis başkanı seçiminde olduğu gibi Cumhurbaşkanı seçiminde de parlamentoya girmemiz ve oy vermemizde sözkonusu olabilir. Bu mümkündür. Böyle bir arayışın içine AKP mutlaka girmelidir diye düşünüyorum.

Bu vesileyle bunu hatırlatma gereğini duydum. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Cumhurbaşkanlığı konusu hiçbir partinin tekelinde değildir. Hiçbir parti Cumhurbaşkanlığını kendi özel konusu gibi anlamak ve herkese bunu dayatmak hakkına sahip değildir. Cumhurbaşkanlığı bütün Türkiye’yi, 72 milyonu ilgilendiren bir konudur ve 72 milyonun sahiplenebileceği bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarılmalıdır. Bunu bekliyoruz. Bu vesileyle bunu da ifade etmek istiyorum.

Ben tekrar Sayın Köksal Toptan’ı kutluyorum. Türkiye bakımından onun adaylığı iyi olmuştur. Kendisi bakımından da bu adaylık hak edilmiş bir adaylıktır. Tam süresini bilmiyorum ama 1977 seçimlerinden buyana aralar olsa da parlamentoda sürekli görev yaptı Sayın Toptan ve bu görevlerinde daima çevresine saygı telkin eden, güven veren, tarafsız, saygın bir kişilik olarak ortaya çıktı. Bu emeğin hakkıdır. Bu mücadelenin bir sonucudur. Kişisel olarak da bunu hak ettiğine inanıyorum ve onun aday gösterilmesinden hem Türkiye adına, hem Sayın Toptan adına, ailesi adına da mutluluk duyuyorum. Kendisine hayırlı olsun dileklerimi de bir kez daha ifade ediyorum.

Soru: Efendim AKP içinden sizin desteğinizi alabilecek isim kim olabilir acaba?

Deniz BAYKAL- Mesela Köksal Toptan olabilirdi. Böyle bir aday kaybolmuş mu oluyor?

Soru: Başka Köksal Toptan var mı AKP içinde?

Deniz BAYKAL- Olabilir.

Soru: Kim efendim mesela?

Deniz BAYKAL- Arama kararını alırlarsa söylerim. O kararı alsınlar, gelsinler konuşuruz.
Soru: Efendim Başbakan uzlaşma arayacaklarını zaten defalarca söylemişlerdi. Bugün yeniden ...............

Deniz BAYKAL- İşte yani umarım gerek kalmaz. Umarım gereksiz yere ben bunları söylemişimdir. Yani gerek olmamasını diliyorum. Bakın burada güzel bir yaklaşım sergilendi. Şimdi aynı şeyi Cumhurbaşkanlığı konusunda bekliyoruz. Cumhurbaşkanlığı konusunda da sizinde işaret ettiğiniz gibi Sayın Başbakan seçimlerden hemen sonra yaptığı konuşmada bu anlayışını ifade etti. O konuşmasını biz önemli saydık. O konuşmanın kritik noktalarını Sayın geçici meclis başkanımız yeni meclisin açış konuşmasında Başbakanın ağzından tekrar ifade etti, altını çizerek ifade etti. Bakın bu sözlerinizi kayda aldık, bunlar doğru sözlerdi, bunlar Türkiye’yi çok olumlu etkiledi gereğini bekliyoruz dedi. Sayın AKP Genel Başkanı Erdoğan beni telefonla aradı, aynı anlayışını teyit etti. O konuda önümüzdeki sorunları görüşmek üzere biraraya geleceğiz dedi. Yani bu konudaki anlayışı çok açıktır, nettir biliyorum. Umut ediyorum öyle olacaktır, olmasını diliyorum. Olmasını da bekliyorum. Doğalıda bu. Hele meclis başkanlığı konusunda bu adım atıldıktan ve bu adım memnuniyetle karşılandıktan ve olumlu bir sonuç verdikten sonra bu yolu bırakarak bir başka yola girmek çok yanlış olur. Böyle yanlışı yapmayacaklarını umut ediyorum. Ama gene de siz benim biraz kuşkuculuğuma bunu bağışlayın. Ne olur, ne olmaz diye söyleme gereğini duyuyorum. Son bir kez daha görev yapmış olmak istedim. O nedenle bunları ifade ettim.

Soru: Efendim AKP’de şuan Cumhurbaşkanlığına en güçlü aday Abdullah Gül olarak ........ ediliyor. Siz anladığımız kadarıyla Gül’e karşısınız. Köksal Toptan’a evet derken Gül’e neden hayır diyorsunuz. Yani ölçü nedir sizin için?

Deniz BAYKAL- Böyle bir resmi adaylık sözkonusu değil. Bakın Başbakanın ağzından bu çıkmıyor. Siz bir şey söylüyorsunuz o sizin tespitiniz midir, temenniniz midir onu bilmiyorum. Başbakan bu konuda merak etmeyin uzlaşmayla Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz diyor. Uzlaşmayla Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz demek daha önceki Cumhurbaşkanı adayını dayatmaktan vazgeçtik demektir. Başbakan bu noktaya geldiyse niye gelmiştir? Başbakan o geldiği noktanın gereğini yapabilir, yapamaz o ayrı bir iştir. Onu birazdan göreceğiz, bir süre sonra göreceğiz. Zaten sorun o. Ama Başbakanın yeni bir noktaya geldiği kendi ifadeleriyle ortadadır. Başbakan niye o noktaya gelmiştir. Onu herkesin anlamasını istiyorum. Başbakana yardımcı olalım diye Sayın Arınç konuşma yapıyor. Görevlendirme konusunda Başbakana yardımcı olalım diye konuşmalar yapıyor. Bunun bir anlamı yok mu? Bunun anlamı ne? AKP’nin resmi bir adayı yok. Resmi bir aday çıkarsa biz söyleriz. Şimdiden ben muhtemel bir aday konusunda muhalefet gerekçelerimi saymayı uygun görmüyorum. Yani belki de aday olmayacak kimse. Ama aday olacak olursa çok söylenebilir, çok şey konuşulabilir. Yani biz seçilecek Cumhurbaşkanının kimliği konusundaki anlayışımızı çok net ortaya koyduk. Yani bizim devletimizin milli vasfı konusunda hiçbir tereddüt olmayan, Anayasamızın temellerini özümsemiş bir kişi herhalde Cumhurbaşkanı adayı olacaktır, olması gerekecektir. Herkes bu değerlendirmeleri yapacaktır. Bunları konuşuruz. Yani umarım konuşmak gereğini de duymayız. Ama sizin kafanızda bir ayrımcı yaklaşım varsa hiç öyle bir anlayış bizde yok. Yani biz şekle dayalı olarak bu konularda hüküm vermiyoruz. Ve şunu bilmenizi istiyorum Sayın Köksal Toptan’a verdiğimiz destek hiçbir şekilde o sizin belki zihninizin arkasındaki ölçülerle ilgili değildir. Hiçbir şekilde ilgili değildir. Onun kişiliğiyle ilgilidir, çizgisiyle ilgilidir, değerleriyle ilgilidir. Herkese yönelik olarak da bu böyle olmuştur. Biz Sayın Başbakanın Genel Başkan olduğu dönemde Başbakanlık ve milletvekilliği yolunu açarken kafamızda hiç öyle bir şekil kavramı yoktu. Bizim Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğümüz ifade edilen geçen dönemde muhtemel kişilerle ilgili olarak sizin kafanızdaki o ölçüler sözkonusu değildi. Biz o ölçülerle bakmıyoruz. Biz başka şeye bakıyoruz. O başka şeylerde çok önemli.

Evet neyse, şimdi olmayan adaylıklar üzerinde spekülasyon yapmayalım.

Soru: ...................’nin ismini telaffuz etmiştiniz daha önce. Bu dönemde de geçerlimi bu telaffuz ettiğiniz isim?

Deniz BAYKAL- Şimdi bunların bir anlamı yok. Tekrar bizim burada bir aday ima etmemiz sözkonusu değil. Biz yetkili siyasi partinin bu konuda milletvekili sayısıyla aday önerme konumunda olan siyasi partinin anlayışını görmeye çalışıyoruz. Bizim oraya herhangi bir şekilde müdahale etmemiz sözkonusu değil. İyi bir aday önerilirlerse bizde iyi niyetle tıpkı meclis başkanlığı konusunda olduğu gibi buna sahip çıkarız, destek veririz.

Soru: Efendim bu sözlerinizden AKP’nin aslında uzlaşma yanlısı olduğu ancak parti içinde ............

Deniz BAYKAL- Bilemiyorum. O kadar o içişleri konusunda bilgi sahibi değilim. Onu gazetelerden okuyoruz, öğreniyoruz.

Evet yeter şeyi söyledik herhalde. Çok teşekkür ederiz, sağolun. Tekrar hayırlı olsun.